Steemit profil : https://steemit.com/@rewossky
Merhaba arkadaşlar bir önceki 3D obje çizimleri hakkında yaptığım anlatıma oldukça ilgi gösterdiniz, bende bu anlatımı hazırlama gereği duydum. Uzatmadan konuya geçelim.
______________________________________________________________
Bu anlatımda sizlere cam obje çizmeyi değil, mantığı kavramanıza yardımcı olmaya çalışcam. Çünkü cam objelerin şekli şemali her zaman için aynı değildir. Kimisi baskın yapıya sahiptir, kimi daha ince kimisi daha kalındır. Çizimi de bu değerlere göre ayarlarız.
Cam obje çizimlerindeki gerçeklik temelleri 1 : oran orantının doğruluğu.
Taslak hazırlarken " üff cetvelle çizmiş .s.s. " diyenlere aldırış etmeden cetvel kullanmanızı tavsiye ederim. Çizeceğiniz Bardağa kendinize göre ölçüler verebilirsiniz.
Örneğin bardağın en tepesi kağıtta 15 cm olucak ise alt tarafı 10 cm kadar olmalı, aşırı bir eğik görünüm olmaz.
Ben yatay veya yamuk çizgiler olmasın diye bardağı ikiye bölerek ölçeklendirdim, siz istediğiniz gibi yapabilirsiniz.
Aşağıdaki gibi bardağın taslağını oluşturduysanız bir sonraki aşamaya geçebiliriz.
Dış hatların belirlenmesi
Bu işlemde pek anlatılacak bir şey yok.
Bardağın tepesi, dibi ve suyun olduğu kısımları yumurtanın daha baskın hali şeklinde ovallikler vererek oluşturun.
Örneğe bakarak yaparsanız dahada anlaşılır şekilde işlersiniz.
Gerçeklik değerleri 2 : Camın kalınlık hissinin verilmesi
Bu bakış açısına göre bardağın alt kısımları, sağ ve sol tarafları kalın gözükmektedir. Kalınlığı olabildiğince koyu bir tonla işlemeniz sizin faydanızadır. Açık tonlar resmi canlı göstermez.
Aşamaları inceleyin.
Ben bir üstteki fotoğraftaki dip kısmı aşağıdaki gibi basit bir şekilde tamamladım. Birebir aynısını çizmeniz gerekmez, sizde doğaçlama yaparak şekiller verebilirsiniz yeter ki tonlamaları vs.. olduğu gibi aktarın.
Geldik suya, bu da gerçeklik bakımından önemli bir husus lakin cam obje değil bu suya girdiği için okumadan geçebilirsiniz. ( Bardak su dolu olucaksa aşamaları inceleyin. )
Burada derinlik hissini vermemiz lazım.
Fotoğrafta olduğu gibi ovalliğe paralel bir şekilde karalamalar yapın. Siz bu karalamaları farklı şekilde yorumlayabilirsiniz.
Dediğim gibi aynısı olmak zorunda değil önemli olan tonlamaları, kalınlık ve derinlik hissini düzgün şekilde kağıda yansıtabilmeniz.
Bardağın sağ ve sol yanlarına abartılı olmucak şekilde gölgelendirme ekleyiniz. Orta kısımlara doğru azalan bir tonlama uygulayın.
Not : hafif çizgiler atıp sonra parmağınızla kağıda çizgileri yedirerek gölglendirme yapabilirsiniz, bunu ilk kez yapıcaksanız boş bir kağıtta bir kaç kez denemenizi tavsiye ederim.
Bir sonraki aşama bardağın tepe kısmı.
Bu kısımda çok ince çalışmak gerek. Mümkünse bulabildiğiniz en ince uçlu kalem ile fotoğraftaki gibi paralel iki çizgi çizip sağ taraflara gittikçe yoğunlaştırın.
Bunların hepsini yaptığınızda basit bir bardak çizimi ortaya çıkıcaktır. Sizin uygulayacağını yöntemler ve yorumlayışınız ne kadar güzel olursa o kadar gerçekçi bir eser ortaya çıkarırsınız.
Benden bu kadar, elimden geldiğince sizlere mantığı anlatmaya çalıştım.
Özetlemek gerekirse cam : kalınlık / koyuluk / parlaklık ve orantıyla ortaya çıkan basit bir şey. Kağıdın beyaz kısmını kullanarak parlaklığı zaten elde edebiliyoruz, koyulukları da girdiğiniz de resim çıkıyor ortaya , bu kadar basit :)
Notlar
• Koyulukları 8b kalemle girebilirsiniz.
• Diğer kısımları ince kalem (03 veya 05 uçlu kalem) ile yapmanızı tavsiyemdir.
• Bu çok önemli : eğer arka plan beyaz olarak kalıcak ise çizeceğiniz fotoğrafın yada karşınıza koyacağınız objenin de beyaz bir zeminde olmasına özen gösterin. Aksi takdirde size farklı yansımalar gözükür ve işin altından çıkamayabilirsiniz.
Bu başlangıç anlatımıdır, ara ara aşamalı bir şekilde paylaşacağım. Çizdikçe gelişirsinizi, iyi çizimler :)
_____________________________________________________________
Anlatım ve çizim baştan sonra bana aittir, izinsiz başka bir yerde yayınlanması tehlikeli ve yasaktır.
Soru ve istekleriniz için tıklayın > Facebook / US3RW
Merhaba arkadaşlar, uzun bir zamandır obje çizimlerinle uğraşıyorum ve bilgilerimi bilmeyenler ve öğrenmek isteyenlerle paylaşmak istedim. Bu yüzden bir anlatım hazırladım, uzatmadan geçelim anlatıma :)
İlk başta çizeceğiniz objenin dış hatlarını kabataslak bir şekilde kağıda işlemeye başlayın.
Sadece objeye bakın ve gördüğünüz gibi onu kağıda aktarın.Eğer 3 boyutlu görünüm isterseniz objeye tap tepeden yada tam yandan değil çapraz hizadan bakın ve o açıdan çizin.
Araştırma çizgileri ile oluşturduğunuz taslağın ana hatlarını renklendirmeye müsait olacak şekilde belirginleştirin.
Not : Biliyorsunuzdur muhakkak ama bilmeyenler meyve tarzı çizimlerde dış hatlara pek kafayı yormasınlar, örneğin bu havucun boyu biraz kısada olabilir, ucu yamukta olabilir vs.. Sizde doğaçlama olarak tamamlayabilirsiniz.
Renklendirme yaparken parlaklıklar 3Boyutlu görünüm için önemlidir. Çünkü parlaklık o resmin gerçekliğini arttırır.
Parlaklıklarda beyaz kalem kullanmayanlar kağıdın beyazlığını kullanabilir, nasıl olucak derseniz parlak kısımları boş bırakıp daha sonra uygun renklerle hafif bi tonlamayla boşlukları düzeltebilirsiniz.
Renklendirme esnasında parlaklıklar olduğu gibi gölgelendirmeye de çok dikkat etmelisiniz. Asla ama asla her bir yanı aynı tonda bırakmayın. Özellikle zemine değen kısımları koyu tonla veya karakalem ile koyulaştırmalısınız.
Zemine gelince, 3boyutlu bir görünümün olmazsa olmazlarından biri zemine yansıyan ışık veya gölgelerdir. Kağıdın zemine değdiği yerden bittiği yere kadar gölgeler oluşturmalısınız. Bazen objeye ufak tümsekler ekleyip altına gölgesini yaptığınızda o kısım havadaymış edası yansıtabilirsiniz (bakınız havucun uç kısmı)
Diğer ek kısımları tamamlayın.
Resim bittikten sonra hemen imzanınızı atıp toplamayın, uzaktan bir bakın, hatalar vs... varsa onları gidermeye çalışın.
Bakış açısını, gölgeyi ve parlaklığı iyi verdiğinizde obje 3boyutlu görünüme sahip olur. Objenin detayını, tonlarını iyi aktardığınızda ise gerçekçi görünüme sahip olur, bu ikisi birleşince de süper bir şey çıkar ortaya :) Benden şu anlık bu kadar, birazcık faydam dokunduysa ne mutlu bana.
Not : Marcello Barenghi'n çalışmalarını youtube'den izlemenizi tavsiye ederim.
- Metehan DURAK
Muhtemelen Asla Göremeyeceğiniz 20 Nadir ve Etkileyici Doğa Olayı
1. Su Altı Buz Saçağı
Buz saçaklarının suyun altında gerçekleşen haline, İngilizcede “brinicle” deniliyor. Kelimenin Türkçe karşılığı henüz yok ama, su altı buz saçağı demek doğru bir tanım olabilir. Bu ilginç buz saçakları, aşırı soğuk bir tuzlu su akıntısının okyanusa ulaşması sonrasında oluşuyor.
2. Volkanik Patlama Şimşeği
Volkanik duman bulutların, çok büyük miktarda elektriksel yük ve statik ürettiği biliniyordu fakat görünene kadar bu durumu bilim insanları da tahmin etmiyordu. Nadir bazı durumlarda, bu duman bulutlarının içinde çok vahşi şimşek fırtınaları oluşabiliyor.
3. Tayf - Elf - Mavi Jet
Küçükken 'Gökkuşağı' gördüğünde sevinen bir milletiz biz fakat bunlar bambaşka. Fotoğrafta görülen rengarenk şekiller, atmosferdeki elektrik yükünün boşalması sonucu ortaya çıkıyor.
4. Gökkuşağı Alevleri (King Of The Rainbow)
Bir önceki resimde gökkuşağından bahsederken, bunu atlasak olmazdı.Çok yüksekteki bulutlarda bulunan buz kristallerinden yansıyan ışık, ortaya bu görüntüyü çıkarıyor. Ama aslında gökkuşağı alevlerinin ne ateşle, ne de gökkuşağıyla alakası var. Yalnızca rengarenk olmaları ve alevler gibi değişken şekilleri olması sebebiyle bu isimle anılıyorlar.
5. Bembeyaz Gökkuşağı
Tamam tamam, rengarenk olanlarını hepimiz gördük, hava atmaya gerek yok. Bembeyaz olanından gördün mü ondan haber ver! Beyaz gökkuşağı , sisin içinde görülen bir doğa olayı. Sisin içindeki yoğunluk çok fazla odluğu için ışık yansımıyor. Bu yüzden de gökkuşağını oluşturan renkler çok soluk, beyaza yakın renklerde görülebiliyor.
6. Gökkuşağı değil "Aykuşağı"
Hep gökkuşağı olmaz biraz daha özelleri de lazım ama dimi? Aykuşakları, güneşten değil de ayın yüzeyinden yansıyan ışıklar sayesinde ortaya çıkan, bir çeşit gökkuşağına verilen isim. Ayın yüzeyinden yansıyan ışığın çok az olması sebebiyle, aykuşakları da oldukça solgun bir doğa olayı olarak karşımıza çıkıyor.
7. Alev Hortumu (Anafor)
Biz havadan olanından korkuyorken yaradan neleri veriyor.Alevlerden oluşan hortumlara, ateş anaforları deniliyor. Aşırı sıcaklık ve türbülanslı rüzgarlar çıktığı zaman oluşuyorlar.
8. Yıldırım Şelalesi (Catatumbo Yıldırımları)
Her genç kızın hayalidir şelale altında öpüşmek. Resimden de anlaşılacağı gibi ilkokulda öğrendiğimiz 'Belirtili İsim Tamlaması' çok ama çok önemli. Catatumbo yıldırımları, yalnızca Venezuela’nın Catatumbo nehrinde görülen, korkunç bir doğa olayı. Fırtına bulutlarının girdap oluşturması sonrası ortaya çıkan bu görüntü, yılın 160 gecesi, günde 10’ar saat ve saatte 280 kez görülebiliyor.
9. Sabah Sefası
Bu kadar güzel bir görüntünün neden oluştuğunun bilinmemesi oldukça garip. Sabah sefası bulutları o kadar nadirlerdir ki, neden ortaya çıktıklarını araştıracak fırsat olmamıştır ve bu bulutların neden ortaya çıktığı hala bilinmiyor. Avustralya’daki Burketown adlı küçük kasabada, sonbaharda görüyorlar.
10. Işık Halkası (Glory)
Bu seferki de gökkuşağı ama biraz değişik. Aslında baya bi değişik. Optik bir olay olan ışık halkası, tıpkı bir gökkuşağı gibi oluşur ve bir haleye benzer. Yağmur damlalarının arasındaki havanın oluşturduğu ışık tünelleri, ışığı geri yansıttığında ortaya çıkar
11. Su hortumu
Suyun üzerinde oluşan vortekslere su hortumu denilir. Ancak girdap suyu emmez ve hortum sadece, yoğunluk sebebiyle ortaya çıkan sudan oluşur
12. Lentiküler Bulutlar (Big Canyon Clouds)
En ilgi çekicilerinden biri de Büyük Kanyon Bulutları. Lens şeklindeki bu bulutlar, nemli hava bir dağın üzerinden geçtiği sırada ortaya çıkıyor. Bulut bu geçiş sırasında katman katman oluyor. Garip bir şekli olduğu için bu bulutlar bazen UFO zannedilebiliyor.
13. Penitente Buzları
Bu dağda gezinti yaparken kaymaz taban ayakkabı giymekte yarar var mazallah. Yüksek dağlarda görülebilen uzun ve ince şekilleri olan, sertleşmiş karlara penitente deniliyor. Bu kadar yüksekte olunca, güneş ışınları buzu eritmeksizin, direkt olarak suya çeviriyor. Bazı alanlarda suyun buhara dönüşmesi daha hızlı şekilde gerçekleşiyor. Böylece düz kar yüzeyinde bir takım çökmeler yaşanıyor. Bu çökmeler sonrasında, işte bu ince uzun kar şekilleri ortaya çıkıyor.
14. Süper Hücre Fırtınası
Tatlı görünebilir ama aldanmamak gerekir. Süper hücre fırtınası, en nadir ortaya çıkan ve en tehlikeli fırtına türlerinden birisi olarak biliniyor. Tıpkı diğer fırtınalar gibi oluşuyorlar. Ancak dikey olarak yukarı yönlü hava akımının oluşması sebebiyle, kaybolmaları çok daha uzun sürüyor.
15. Donmuş Çiçekler
Çiçek deyip geçmemek gerekiyor, onlarda çok 'içli' varlıklarmış.Fotoğraftaki görüntü bitkilerin köklerinde bulunan özlerin donması, bitkinin gövdesinden dışarı çıkması ve sonra da genişlemesi ile ortaya çıkıyor. Daha sonra sular çatlakların içinden çekiliyor ve havayla temas ederek donuyor. Sonrasında da ortaya ilginç şekiller çıkıyor.
16. Güneş Köpekleri (Guardians Of Sun)
Atmosferde oluşan bu fenomen, güneşin belli bir yükseklik ve açıya ulaşması sonrasında, buz kristallerinin ışığı daha parlak göstermesi sonrasında ortaya çıkıyor.
17. Mammatus Bulutları
Bir nevi dışlanmış bulut memecikleri de diyebiliriz. Bir bulutun altından beliren bu bulut keseciklerine mammatus bulutları deniliyor. Bulutun nem oranı, havadaki nem oranından farklı olunca, ağır olanlar aşağı sarkıyor.
18. Kar Çörekleri (Snow Donuts)
Sıcağı makbul ama ne yapalım, elimizde bunlar var. Bazen büyük kar parçaları ve içindeki bazı başka maddeler, rüzgarla savruluyor ve birikebiliyor. Ancak ortadaki kısım zayıf kalıyor ve rüzgar yüzünden düşüyor. Böylece ortaya donut şeklinde, ortası boş kar birikintileri çıkıyor.
19. Venüs Kemeri (Nam-ı Değer Çoban Yıldızı)
Küçüklüğümüzden beri 'Çoban Yıldızı' olarak keklendiğimiz Venüs'ün Dünya'mız üzerine olumlu etkilerinden biri.Gökyüzünde görülen pembeliğe bu isim veriliyor. Dünyamızın gölgesi yarı saydam atmosfere düştüğünde, Dünya’nın gölgesi tekrardan üzerine yansımış oluyor.
20. Asperatus Bulutları (En nadir doğa olayı)
Sona kalan resmimin ise gördükleriniz arasında en çekingen olanı. Dünyalılar olarak biz onu sadece bir kere kaydedebildik. Bu ilginç fenomen yalnızca 2009 yılında, Yeni Zelanda’da görüldü. Neden ve nasıl ortaya çıktıkları konusunda elimizde pek bir bilgi yok. Ama bu yine de görüntüye uzun uzun bakıp, doğa ananın ne kadar başarılı bir sanatçı olduğunu takdir etmemize engel değil.
İLGINİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER İÇERİKLER
